30 Mayıs 2011 Pazartesi

Beklenmedik Eylem: Sakarlık

En gereksiz anlarda yasanan sakarliktan hic hosnut degilim.
Normalde her isini dogru düzgün yapabilen bir insanim hani . 'Sakarsiin sen' diyen olmadi bana. Bu kadar da buyuk konusuyorum. Ama en olmadik an da başa gelmiyor mu fena. 
Hani yani ne gerek var? Heyecandan diyorlar. Neyin heycani ki bu canim hayret bisey. Yok dikkatsizlik de degil. 20 yildir yaptigim hareketlerim gayet dikkat icerikli yani. İstisnalar kaideyi bozmaz sen sakar degilsin demek de icimi rahatlatmiyor. Nazar dersen isin boyutu degisir o ayri bir hadise. Anlamlandiramadigim basit olaylardan bir tanesi bu. Ama yersiz zamansiz bulmasin beni. Bulmamali.

27 Mayıs 2011 Cuma

Unutmadan.


Endişeliyiz ama sıkıntı yok.
Siteye giriş belki biraz sorun yaratıyor.
Ya burdayız ya orda.
Ama varız.
Varolanlardan biri; 

melisuysall.tumblr.com 

Askin Yaramaz Cocugu - Özlemek -

Kelimeleri yiğip, cumlelere siralayip belkide sadece cabalayabilirim icimdeki özlem duygusunu.
Ama anlatamam. Bir yenilgi gibi belkide icime hapsettiklerim. Ama benim bile anlayamadigim bir seyi baskasina nasil anlatabilirim ki.
Ne hissettigimi biliyorum dersem yalan olur.
İcimdeki özlem bir bütün halinde degil adeta parca parca. Binlerce parca.
Oyle dagilmislar ki etrafa, oyle sacmisim ki ansizin karsima cikiyorlar.
Hic olmadik bir magaza da , bir bankta, bir sokakta, caddede, hic olmadik birinin tebessümünde, hic tanimadigim bir insanin bir anlik bakisinda, esyalarda, odada, duvarlarda, bir yagmur damlasinda, gunesin acisinda orda burda surda.
Yani sagda solda.
Özlemek tüm yaramazligiyla her yerde.
Bu yaramaz bir cocuk. Henuz kucuk. Buyuyecek.
Uzun yillar benimle olacak. Buyuye buyuye yol alacak.
Bu özlem hic bitmeyecek.
Ask bitse bile.
Ask biterse?
Ask'i bana sonsuzlugu anlatmasindan vazgecirene dek.
Ne de zor.

26 Mayıs 2011 Perşembe

Bir Yokluk, Bir Eksiklik

Gormuyorlar.
Kimse gormuyor.
Bir yokluk var. Bir eksiklik hissi. Buyuk.
Herkes bir seylerin eksikliginden bahsederken kalplerinin atisini duymuyor gibiler.
Herkes bir telase icinde olsalarda rutin islerine kaptirip kendilerini bedenlerini oradan oraya tasiyorlar. Zaman geciyor, zamanin boyle gecmesi gerektigine inandiklari icin pek umursamiyorlar.
Zaman bizden geciyor.
Ne hakla?
Ne zamani gecirecek hakka sahibiz ne de zamanin bizden gecmesine izin verebiliriz.
Aramizda ki iliskinin mesafesini korumak gerek.
Oysa ki bizler hep teslim olmanin esiriyiz.
Neden olalim?
Once eksikliklerden kurtulup tamamlanmis olmanin huzurunu farketmeliyiz,
Sonra yoklıklardan arinmaliyiz.
Hep tam'a hep var'i gormeliyiz.
Bunun icin zamanla arami düzeltmeliyim.
Sonrasi gelir.
Sonra görürler degil mi?
Belki de.

20 Mayıs 2011 Cuma

21 Mayis Hali.

Şuan icinde bulundugumuz gün icin fazlasiyla sey söyleniyor.
İddalar buyuk.
Acikcasi benim son anda haberim oldu.
Yani boyle bir sey gerceklesirse basta sorumsuzlugumla yok olacagim kesin.
Sorumluluk sahibi olup gunler, haftalar oncesinden bilgi sahibi olsaydim n'olacakti bende bilmiyorum tabi henüz. Ama iste soylemem, kendime kizmam, gecmisi geri getirememenin verdigi huzursuzlugu yasamam gerek, e insaniz neticede malum.
Ve bu düsüncelerimle' baya hazirliksiz yakalanicam o zaman' saatleri icersinde oldugumdan uyku neyin kalmadi.
Pencere önünde bekliyorum. Hani bir görsel hareket olma ihtimali icersinde, hayalgücü tabi bu da.
Hersey sakin. Ama insan ister istemez bi düsünüyor, 'Ya dogruysa? diye. Fena.
Ama gelgelelim tarihler 22 Mayis'i gosterdi mi buyuk sitemlerle cehaletten, hurafelerden bahsediyor olacagiz. Bunada umut diyoruz.
Neyse, oluruz herhalde. Umut etmek iyidir.
Bende sehri terkediyor olacagim gün ortasinda. Garip bir his oldu bu da. 'Kaciyor mu yum lan? diyorum kendi kendime. 'Hmm evet 250 kilometre ne degistircekse, yine kurgular.
Suan gokyuzu sakin, caddeler, sokaklar falan. Bende sakinim. Bir degisme yok hani genel anlamda.
Eger olursa kiyafetlerimin orta yerinde fazla cay tuketimi icinde uykusuz bir sekilde yakalanmak beni endiselendiriyor suan. Hic hos degil cidden. Acilen etrafi toplayayim bari. Sonlarinda uzun uzun saclarimi tarayayim. Bilmem neden ama yapmis olayim.


Ama siddetle katildigim satirlar da burada mevcut. http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=21%20may%C4%B1s%202011

Sevgi icersinde kalalim. 
Hayatta büyük celiskiler var.
Evet evet.

Depreeeeeeeem..

Deprem oldugu an herkesin sahip oldugu ortak korkunun verdigi cosku ile paylasma isteginin doruk noktasinda ilk paylasabilen olmanin onem kazandigi ve bu onemle ilklerin populerite bazinda yuksek seviyelerde oldugu bir zamanda oldugumuzu anladim. 
Basta cok garip geldi. Ben 'La napsak ki cikcaz mi disari diye dusunurken sonra ani bir kararla vazgecip yapmam gereken telefon gorusmesine devam ettim mesela.
Yalan degil o coskuyu telefonda da paylastim ama biraz laf arasinda oldu. Bende ki de kuulluk. Ama onun da tadi baska. 
Sosyal paylasim sitelerinde satirlara dokulen kelimelerin tadi kadar ev ahalinin birbirini arayip ' Duydunuz mu? sorusuna alacagi cevabi beklemeden Ne fena salladi, ay ahize şunu yapti kapi böyleydi diye devam etmesi de çok heycanli.
Bunlardan bahsetmek icin bile bir rekabet var adete. Telefonlarin mesguliyeti, sonra hatlarin dolmasi, kitlenmesi de bunun gostergesi. Aslinda temel amaç 'İyi misiniz? konseptinde olsa da aslinda degil. Bu da icimizdeki duygu selinin, paylasim gereginin en temel parcasi. 
Gercekten cok iyi.