1 Mayıs 2011 Pazar

Hani Umut...


Hani umut diye bir şey vardır.
Umut edilir. Sonsuzdur, sınırsızdır.
Yeterince alırsın kendine, aklına, kalbine, gerçeğine ve en önemlisi hayallerine.
Masallar yazarsın umutlarınla. İnanırsın. Çok çok hemde.
Kimse senin kaç tane umudun var? diye sormaz. Kimse senin umutlarına göz dikmez. 
Umutların kırılır ama bilmezler esnektirler.
Umutlar tükenir ama bilmezler tükenerek çoğalırlar.
Önüne engeller koyarlar, sitemler edilir. 
Umutlar kulaklarla işitmez, gözlerle görmez. Duygularıyla duyar, Düşünceleriyle görür ve en önemlisi dokunarak değil kalbiyle hissederler.
Onlar bu yüzden dünyada sonsuz kalırlar. 
Umutların yazdığı her masalda sonsuzluğu ifade eder. Çünkü mutlu sonla biterler. Mutlu sonlar ebedi kalmalıdır. Umutlar bunu diler, ister. Bunun için vardır.
Benim de umutlarım var. Hergün çoğalan.
Benimde bir peri masalım var. Tek bir düşünce ile yüzümü güldüren, huzura erdiren.
O düşüncem bir perinin tek dokunuşu gibi.
Bir prens var herkesin hayalindekinden de öte aslında tek gerçek. Elle tutulur, gözle görülür.
Sen prensessindir o da prens. Uzaklardadır masal bu ya. Uzaklardan gelecektir, gelir.
Mutlu son bu ya hiç gitmez yanından, bırakmaz seni.
Ben masalımı yaşarım, hayal ederim önce umutlarımla da yaşatırım tam bitti denilen anda. Zaman önemli değildir, mekan önemli değildir. Sonsuzluk tam bu anda başlar. Ben beklerim. Sadece uzaklardan gelişini beklerim. Çünkü bilirim geldi mi sonsuzluğa kavuşurum. Umutlarım bana güç verir, beni yaşatır. Masalım bitmez. Saatler geçer, günler geçer, haftalar geçer, aylar hatta yıllar geçer. Ama bu masal geçmez. 
Bir varmış... diye başlarm.
Ama bir yokmuş? diye bir şey var mı hala?
Hayır, inanmıyorum. 
İyi ki varsın umutlarım...
Ha

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder